Siparişleriniz İçin

Siparişleriniz ve Bilgi İçin (0216) 359 51 61 - 359 51 62 (Ticket, Sodexho Yemek Çekleri ve SmarTicket geçerlidir.)



4207 sayılı kanun gereği 18 yaşından küçüklere tütün ve alkollü içecek satışı yasaktır


2 Aralık 2011 Cuma

Vedat Milor De-Gusto - www.vedatmilor.com BiR BiRA PANELi

Şimdilerde dünyada bira-yemek uyumu da moda olmaya başladı. Şarap gibi. Ben de internet sitemin okuyucuları arasından seçilen beş isim ve pek çok güzel biranın ithalatçısı Teoman Hünal Bey’le bir tadım gerçekleştirdim. Sonuçlar aşağıda:


PANEL SONUÇLARI

1. Schneider Aventinus: 4.8 (Hafif muz kokulu. Ben 5 verdim)

2. Leffe Brun: 4.3

3. Leffe Blonde: 4.2

4. Schneider Weisse: 4.1

5. Aecht Shlenkerkerla Rauchbier: 4 (İsli bira. Bende Mikla’nIn isli kuzu sırtıyla muhteşem olur)

6. Brooklyn Lager: 3.9 (Bana göre içtiğimiz Lagerlerin en iyisi. Izgara biftekle nefis gider)

7. Gusta: 3.6

8. Budweiser (Çek): 3.4

9. Oettinger: 2.8

10/11 Tuborg: 2.4

10/11 Efes Pilsen: 2.4

12. Sol: 2.2


[Listedeki biraları Paga Gurme Evi'nde bulabilirsiniz.]

Yazının orijinali için: http://cadde.milliyet.com.tr/2011/12/02/YazarDetay/1469910/BiR_BiRA_PANELi

25 Haziran 2011 Cumartesi

Anthon Berg likörlü çikolataları Paga'da

İçi özel olarak hazırlanmış ve en güzel aromalarla doldurulmuş bitter çikolata çeşididir. 
Şişe şeklindeki ürünleriyle ve dünya çapında bilinen çikolatalar olmaları ile ünlüdürler.
Dünyanın bilinen en iyi içki markalarının eşsiz lezzetteki tadlarını barındırır.
Şeker parçacıkları içermez.
Eklenen ve gelişen yenilikleriyle heyecan verici tadlar içerir


Bu eşşiz tadları Paga Gurme Evi'nde bulabilirsiniz. 
Anthon Berg çikolataları yakında yeni ürünleriyle de karşınızda olacak.

17 Haziran 2011 Cuma

Gerçek Kahve Keyfi Organik Simon Lévelt ile Paga'da

  • Simon Lévelt kahveyi kendine ait çiftliklerden veya direkt olarak kahveyi yetiştiren çiftçilerden satın almaktadırlar.
  • 200 yıllık uzmanlıkla kahve çekirdekleri özenle toplatılır, kavrulur, paketlenir.
  • Kahve kavurmak bir sanattır. Simon Lévelt özenle kendine özgü yöntemlerle kavrulur, doğaya zarar verilmeden yapılır. Ve bu da kahveye özel bir tat verir.
  • Hiçbir şekilde ekstra aroma içermez. Ağızda kahvenin yetiştiği bölgeye göre inanılmaz tatlar bırakır; çikolata, kırmızı meyveler, ceviz, fındık gibi...

Organik Hazır Kahve

Özenle seçilmiş organik kahve çekirdeklerinden üretilmektedir.
Zengin aromalı, yumuşak içimli, aromatikbir kahvedir.

Hazırlanışı: Zengin aromanın tadını çıkarmak için 1 tatlı kaşığını kahve üzerine kaynatılıp 1 dakika beklemiş sıcak su ekleyin.

Tavsiye: Sıcak sütün üzerine 1 kaşık kahve ekleyip, iyice karıştırıp tadına varın!
Kendi kavanozunda ağzını sıkı bir şekilde kapatarak muhafaza edebilirsiniz.
1 kavonozdan min 50 fincan kahve çıkmaktadır.
Net Miktar: 100gr



Etiyopya

Etiyopya, kahvenin anavatanı.
Simon Lévelt kahveleri hala geleneksel metodlarla yetiştiriliyor ve hasat ediliyor. Zengin aromalı bu kahve, ağızda sıcak çikolata ile
birlikte taze kırmızı meyve ve tarçın tatları hissettirir.

Hazırlanışı: Filtre kahve makinası ve French Press’te kullanabilirsiniz.
French Press (350ml) için 20 gram kahvenin üzerine sıcak su ilave edip yaklaşık 3 dakika bekleyiniz.
Simon Lévelt, kahvenin tazeliğinin korunması için çok özel bir sistemle paketliyor. Lütfen paketi açtıktan sonra kahvenizi hava almayacak şekilde
muhafaza ediniz.
1 paketten 12 French Press (24 bardak) çıkmaktadır.
Filtre kahve yapıldığında bu oran çok daha fazladır.

İçerik: %100 Organik Arabica Kahve

Net Miktar: 250 gr


Endonezya

Endonezya kahvesi kendine özgü topraksı karakteri için sevilir.  Aromasında taze ceviz ve sedir çağrışımları bulabilirsiniz. Güçlü gövdeli baharatımsı aromalı kahve damakta kalıcı tat bırakır.

Hazırlanışı: Filtre kahve makinası ve French Press’te kullanabilirsiniz. French Press (350ml) için 20 gram kahvenin üzerine sıcak su ilave edip yaklaşık 3 dakika bekleyiniz.
1 paketten 12 French Press (24 bardak) çıkmaktadır.
Filtre kahve yapıldığında bu oran çok daha fazladır.

İçerik:%100 Organik Arabica Kahve

Net Miktar: 250 gr


Peru

Peru’nun en büyük özelliği otantik küçük çiftliklerde ve yüksek dağların eteklerinde yetiştirilen kahvelerden  yapılmasıdır. Bu özellik kahveye keyifli ve güçlü aroma verir.


Hazırlanışı: Filtre kahve makinası ve French Press’te kullanabilirsiniz. French Press (350ml) için 20 gram kahvenin üzerine sıcak su ilave edip yaklaşık 3 dakika bekleyiniz.
1 paketten 12 French Press (24 bardak) çıkmaktadır.
Filtre kahve yapıldığında bu oran çok daha fazladır.

İçerik:%100 Organik Arabica Kahve

Net Miktar: 250 gr



Senza- kafeinsiz kahve

Senza, gövdeli ve aromatik bir harmandır.
Çevre dostu yöntemlerle kafeinden arındırılmıştır, bu sebeple de tadını korumaktadır.
Enfes kahve tadı, tek eksiği kafeini !
Hazırlanışı: Filtre kahve makinası ve French Press’te kullanabilirsiniz. French Press (350ml) için 20 gram kahvenin üzerine sıcak su ilave edip yaklaşık 3 dakika bekleyiniz.
1 paketten 12 French Press (24 bardak) çıkmaktadır.
Filtre kahve yapıldığında bu oran çok daha fazladır.

İçerik:%100 Organik Arabica Kahve

Net Miktar: 250 gr



Corazon®

Corazon® , Latin Amerika ve Endonezya çekirdeklerinin zengin aromalı harmanıdır. Bu çekirdekler özenle Simon Lévelt için yetiştirilmektedir.
Güçlü, gövdeli ve aromatik bir kahvedir.

Hazırlanışı: Çekirdek kahvemizi öğütme derecesine göre espresso makinasında, filtre kahve makinasında veya French Press’te
kullanabilirsiniz.
Lütfen paketi açtıktan sonra kahvenizi hava almayacak şekilde
muhafaza ediniz.

1 paketten 142 bardak espresso çıkar, biz 120 bardak olarak hesaplıyoruz.
Net Miktar: 1000 gr

18 Nisan 2011 Pazartesi

Yemeksepeti'ndeyiz

Günlük taze mezelerimiz ile Yemeksepeti üzerinden hizmetimiz başlamıştır. Bilgi ve diğer ürünlerimiz ile ilgili siparişleriniz için de (0216) 359 51 61 - 62 nolu telefonlarımızdan bize ulaşabilirsiniz.

Yemeksepeti üzerinden sipariş vermek için tıklayınız.

15 Nisan 2011 Cuma

Organik İsviçre Çikolatası Chocolat Stella Paga'da

İşte Chocolat Stella SA, İsviçre'den dünyada ilk ve tek çeşitleriyle size sağlık, mutluluk  ve  adrenalin sunuyor!

 Geleneksel bir çizgiyle çevre dostu üretim... İsviçre'nin en köklü organik çikolata markası. %100 sertifikalı organik formüller. Şaşırtıcı bir titizlikle üretimin her safhasında mükemmel bir kalite kontrol yönetimi. Uluslararası fuarlarda millenyumun en çok ilgi gören organik çikolata markası... Chocolat Stella SA


Neden Organik Çikolata?

Bir çikolatanın organik olmasının iki önemli farkı vardır:
 İlki, kullanılan ham maddelerin tamamının organik olmasıdır. Yani kullanılan kakao çekirdeği, süt, şeker kamışı şekeri gibi ham maddeler; katkı maddesi, hormon vb. gibi vücudumuzun doğal dengesine ve de daha geniş bir perspektif ile bakacak olursak ekosisteme zararlı unsurlar içermiyor demektir. 
Bir diğer özellik ise organik çikolatanın içinde E kodlu emülgatörler, gıda aromaları, gıda boyaları, soya lesitini gibi son yıllarda kanser riskini oldukça fazla arttırdığı bilinen katkı maddeleri ve GDO'su değiştirilmiş ürünler içermemesidir.

Çeşitler:

Baobab: 
Baobab meyveli çikolata Türkiye'de ilk ve tektir. Baobab, Afrika'nın özellikle Madagaskar bölgesinde yetişen boyu onlarca metreye ulaşan bir ağaçtır. Afrika'da kabile şeflerinin öldükten sonra ruhlarının bu ağaçlara girdiğine inanılır. Dolayısıyla bu ağaçlar asla kesilmez ve yüzlerce yıl yaşar. Ayrıca baobab meyvesi meşhur Küçük Prens hikayesinde geçen ağaçlardır ve tüm edebiyat tutkunları tarafından bilinir.




Chili:

 Çili biberli ise son zamanlarda çok tutulan bir trend olan acı biberli çikolataların çok başarılı bir örneğidir. Yenildiğinde ilk önce çikolatanın tatlı kıvamını alırsınız. Daha sonra ise çili biberinin o acı tadı damakta yankılanır. Seveninin vazgeçemediği bir çikolata cinsidir. Özellikle viski, brandy ve konyak çeşitleri ile iyi gider.

White:

Beyaz çikolata, daha tatlı olduğu için yenilmesi daha kolay bir çikolata cinsidir. Saf kakao tomurcuklarıyla bezenmiştir. Bayanlar arasında daha çok beğenilmektedir.

Milk:

En klasik üründür. Tadı yumuşak ve hafiftir.



Dark:

Çikolata çeşitleri değişik damak tadlarına hitap etmektedir. Gerçek çikolata tutkunları bitter çikolatayı tercih ederler. Bitter çikolatalar az miktarda yenildikten sonra doygunluk hissi verdiği için özellikle son yıllarda dünyada ve Türkiye'de diyet çılgınlığının sonucu olarak daha az çikolata tüketerek çikolatanın mutluluk hissini tatmak isteyenlere hitap etmektedir.





10 Nisan 2011 Pazar

Çek Staropramen ve Alman Oettinger Paga'da!!

Çek Cumhuriyeti'nin ve Almanya'nın en çok içilen biralarından ikisiyle karşınızdayız.



Çeklerin kendilerine has biralarını nasıl ürettiklerini siz de görün.

Paga'da bulabileceğiniz diğer biralar:
      

Aecht Schlenkerla

Schneider Weisse
Schneider Aventinus
Brooklyn Brown Ale
Brooklyn Lager

Budweiser Budvar
Heineken
Amstel
Corona
Valentins Hefeweissbier
Apostel Bräu Extra Strong

ve tüm Tuborg ve Efes Pilsen çeşitleri...              

19 Mart 2011 Cumartesi

Çok Yakında Yemeksepeti'ndeyiz!!

Günlük taze mezelerimiz ve diğer lezzetlerimizle kısa zaman içinde Yemek Sepeti'nde de hizmetinizde olacağız. Sipariş ve bilgi için 0216 359 51 61 - 62 'den bize ulaşabilirsiniz.

7 Mart 2011 Pazartesi

En İyi Biralar

Vedat Milor'un Milliyet Pazar için yazdığı köşe yazısı ve resmi sitesi vedatmilor.com'dan alınmıştır. Kırmızı renkle yazılan biraları Paga'da bulabilirsiniz.


"Uzun zamandır arzuladığım bir projemi geçen günlerde gerçekleştirdim, yerli ve yabancı biraların değerlendirildiği bir “Bira Paneli” organize ettim.
Detaylarını web sitemde bulabileceğiniz bu panelin sonuçlarını okuyucularımla paylaşmak isterim.
Panel jürisi bendeniz ile birlikte altı kişiden oluştu. Panele meslektaşım, bira konusunda gerçek bir uzman ve North Shields pub’larının kurucusu Teoman Hünal bey başkanlık etti. Diğer katılımcılar ise web sitesi üyeleri arasında bira konusunda kendini yetiştirmiş ve yurtdışında çok sayıda bira denemiş olan değerli gençlerden seçildi: Faiz Muhaffel (akademisyen), Alper Gürsoy (yönetici), Ömür Hakyemez (iktisatçı) ve Alper Öztoprak (kimyager).
Paneldeki biraların pek çoğu ülkemizde mevcut ya da North Shields Asmalımescit’te bulunuyor. Bunun dışındakileri ben kendi imkanlarımla tedarik ettim.
22 biranın değerlendirildiği paneli iki bölüme ayırdık. İlk bölümde hepsi ülkemizde bulunan ve lisans anlaşmaları ile bizde üretilen lager tipi dokuz birayı değerlendirdik. Bu panel kör tadım şeklinde gerçekleşti, yani hiçbirimiz önümüze gelen biranın ne olduğunu bilmeden tattık ve 1 ile 5 arası bir not verdik (buçuk notlar da verildi). Değerlendirme yapılırken renk, köpük, koku ve tat gibi dört temel ölçüt dikkate alındı.
Puanları topladıktan sonra ilk dokuz sıra belli oldu. Toplam 21 puanlı Çek lager’i Budweiser rahatlıkla birinci sıraya oturdu. Bol şerbetçiotu kullanılan bu biranın özellikleri son derece temiz ve dengeli oluşu, damakta kalıcı olması ve hoş bir tat bırakması.
Hoş, yumuşak ve hafif baharatımsı nüansları olan Beck ikinci; hafif acımsı, kıvamında ve fazla derinliği olmasa da dengeli bir bira olan Amstel üçüncü; Efes’in ürettiği aromatik, malt karakteri dikkat çeken, hoş ve egzotik bir burnu olan Bomonti birası ise dördüncü sıraya yerleşti. Tuborg Gold ve Heineken beş ve altıncılığı paylaştı. Aynı şekilde, Miller ve Carlsberg de yedi ve sekizinciliği paylaştı.
Ülkemizin en fazla tüketilen birası olan Efes Pilsen maalesef sadece 13 puan toplayarak (yani ortalama üzerine 2 puanda kalarak) son sıraya yerleşti. Bu bira üstüne benim notlarım şöyle: Tek boyutlu, dengesiz bir acılık, kısa bitim, sabun köpüğü gibi.
Demek ki kırık pirinçten ve glikozlu bira üretmek sadece sağlığa değil damağa da zararlı!

1. Çekoslavak Budweiser 21,2
2. Beck's 20,3
3. Amstel 18,54
4. Bomonti 18,5

5. Tuborg Gold 17,56

6. Heineken 17,57

7. Carlsberg 16,58

8. Miller 16,59

9. Efes Pilsen 13




Ölçmeyip tadını çıkardığımız liste
İkinci panele aldığımız 13 bira ise tamamen ayrı bir kategori oluşturdular. Dünyanın en ünlü biralarının bulunduğu bu paneli öne alsaydık herhalde, Teoman beyin söylediği gibi, “İlk paneldeki notlar daha da düşük olurdu”.
Bu biralar o kadar güzel ve kompleks biralardı ki, başkanımız Teoman beyin önerisi ile bu biraları not vererek değerlendirmedik, ne içtiğimizi bilerek tadını çıkarmaya baktık. Not verseydik en az 10 tanesinin 5 üstünden
5 alacağı kaçınılmaz olan bu biraları kısaca okuyucuya tanıtmak istiyorum. Tadına baktığımız toplam 13 biradan beni özellikle etkileyen dokuz tanesini aşağıda yazıyorum istedim. Bu sıralama kaliteye göre değil, bizim tadım sıramıza göre düzenlenmiştir:
  Schneider Weisse: Münih’te üretilen enfes bir buğday birası. Aromasında muz kokusu olan ve çok özel bir maya ile üretilen bu birayı Teoman bey ithal ediyor.

  Schneider Aventinus: Yarı arpa, yarı buğday. Müthiş bir köpük ve tropikal meyve andıran bir aroma. Damakta yayılan, adeta kremamsı bir dokusu olan bir başyapıt. Şerbetçiotu tadı geri planda. Teoman beyin ülkemize getirdiği mükemmel biralardan biri.

  Duvel: Yüzde 8,7 gibi yüksek alkollü ama boğaz yakmıyor, zarif ve insanın iştahını açıyor.  Dünyada buna benzer bir bira yok. Herhalde çok özel bir maya kullanıyorlar.

  Sierra Nevada Pale Ale: Amerika’da üretilen ale tipi biralar arasında en iyilerinden biri. Her zaman güvenilir, kompleks ve adeta baharatımsı bir aroması, orta damakta kendini hissettiren kalıcı lezzeti ve güzel dengesi var. 

  Brooklyn Brown Ale: Teoman bey hem Brooklyn Lager hem de Brown Ale getiriyor. Eline sağlık. Karamelize bir lezzeti olan, kakao kokulu brown ale bence çiğ istiridye ile enfes bir uyum sağlayacak güzel bir iksir.

  Arrogant Bastard Ale: Amerika’da bir bira devrimi yaşanıyor. “Venture capitalist” denen, riskli alanlara yatırım yapan girişimciler zanaatkâr bira üretmek isteyen gençleri destekliyor. Bunun sonunda da hiçbir şekilde kategorize etmesi mümkün olmayan ilginç biralar ortaya çıkıyor. Arrogant Bastard da (“küstah piç” diye çevrilebilir) bunlardan biri. Single malt viski gibi bir bira bu. Acımsı ama çok boyutlu. Aromasında laym ve meyankökü dikkati çekiyor (meşe fıçıda yıllanmış).

 Aecht Schlenkerla Bamberg: Teoman beyin getirdiği başka bir güzel. Marzen tipi, isli bir bira. Boşnak usulü isli bir etle herhalde ancak cennette bulunacak bir bileşim yaratır.

  Saison Imeriale Belgian Farmhouse: İnanılmaz kompleks, sezonluk bir Belçika birası. Her yudumda insanın ağzında değişik bir lezzet kalıyor. Bitim son derece uzun ve zarif. Bira dünyasının Romanee Conti’si!

  Chimay Blue: Belçika trappist biralarından. İnsanın içini ısıtan efsanevi bir bira. Saison, Romanee Conti ise bu Petrus.

Bira ve yemek uyumu
Ben de bu konuda yeni şeyler öğreniyor ve uzun yıllar kötü bira içmeye mecbur bırakılmaktan doğan önyargılarımı giderek aşıyorum.
Her türlü brown ale çiğ ve kabuklu deniz ürünleri ile enfes birliktelik sağlıyor. Menemen, sahanda sucuklu ya da pastırmalı yumurta, özellikle de içinde ançuez olan pizzalar lager tipi biralar ile güzel gidiyor. Marzen tipi ve isli biralar, şarküteri ürünleri özellikle de tütsülenmiş etler için uygun. Mangalda pişmiş ve dişi karamelize olmuş etler ile Chimay ya da Duvell gibi biralar ya da bizim tatmaya fırsat bulamadığımız Westmalle ve Orval gibi Belçika trappist biralar fevkalade iyi uyum sağlıyor. Hemen her iyi bira da baharatlı yiyeceklere ve mezelere gayet güzel eşlik ediyor. Keza tempura gibi kızartma balık ve sebzelerle de tüm iyi biralar hoş birliktelikler yaratıyorlar.
Ne diyelim? Madem eski Tekel biralarını artık bulamıyoruz, inşallah bizler de hak ettiğimiz kalitede biralara bir gün kavuşuruz.
Az içelim, öz içelim!"

Yazının orijinali için:

22 Şubat 2011 Salı

Bolana 100% Keçi Sütü 1 Mart'tan İtibaren Paga'da!

Değerli müşterilerimiz,


Bolana firmasının geçtiği yeni uygulamaya göre keçi sütü siparişlerinizi Bolana'nın internet sayfası üzerinden değil, ön ödemeli olarak mağazamız üzerinden yapmanız gerekmektedir.
3 gün içerisinde tüketilmesi gereken bu sütler salı ve cuma olmak üzere haftada iki gün temin edilmektedir.


Salı günleri gelecek olan sütler için siparişlerinizi en geç Cumartesi;


Cuma günleri gelecek olan sütler içinse siparişlerinizi en geç Salı günü verebilirsiniz.


Detaylı bilgi için
(0216) 359 51 61 - 62

Weissbier'lerin Kralı Paga'da!

Bavyera Kralı II. Maximillian'ın önceleri sadece kendisi için yaptırdığı ve ancak 1859'da halkın tadabildiği Schneider Weisse Original, ünlü bira yazarlarının da Dünyanın en aromatik 10 birası arasında gösterdiği bir şaheser.
İşte bu biranın en ünlü ve saygın çeşitlerinden ikisi, Schneider Weisse Original ve Aventinus, Paga Gurme Evi ve North Shield farkıyla evlerinize konuk oluyorlar.


Schneider Weisse Tap 7 Unser Original 
Arpa ve buğday maltı ile şerbetçiotundan yapılmış. 5,4 alkollü yarım litrelik şişede. Fermantasyonu açık tanklarda yaptırılmış.
Bulanık kehribar renkte. Müthiş yoğun ve kremamsı köpüklü. Muz, mango ve portakal tonları belirgin. Burunda çok aromatik. Damakta da meyvemsi, tok ve dolgun ama ferahlatıcı.


"Bu biranın majestik bir derinliği var, bir dünya bira klasiği! Bulundurulması şart olan bir bira olduğunu düşündüğümden her zaman mahzenimde birkaç koli tutarım."


Garret Oliver, The Brewmaster's Table


Schneider Weisse Tap 6 Unser Aventinus
Arpa ve buğday maltı ile şerbetçiotundan yapılmış. 8,2 alkollü yarım litrelik şişede. Fermantasyonu açık tanklarda yaptırılmış.


Bulanık maun renginde. Yoğun ve kremamsı köpüklü, köpüğü kalıcı. Meyankökü ve karamel çağrışımlı koku ve tadlar belirgin, şerbetçioğlu burukluğu güçlü. Tok ve zengin, isli etlerle çok soğutulmadan yudumlanmalı. 


"Aventinus 8,2 derecelik gücünü şaşırtıcı bir zarafet ile taşıyor. Neredeyse tehlikeli denebilecek derecede serinletici."


Garret Oliver, The Brewmaster's Table

18 Ocak 2011 Salı

Türkiye'nin Ödüllü Şarabı Likya Podalia Paga'da

Concours Mondial De Bruxelles 2010 Şarap Yarışmasında yaklaşık 7000 şaraptan sadece 28 kırmızı şarap Büyük Altın (Great Gold) ödülüne layık görüldü. Bu ödüllerden birini Likya, Podalia Kalecik Karası & Malbec 2008 kupajı ile Türkiye'ye getirdi.


%60 Kalecik Karası %40 Malbec Koyu yakut renginde damakta ideal yogunlukta cok iyi bir buruna sahip,çok dengeli,çok akıcı.ilk burunda canlı siyah meyvemsi daha sonra kuru meyve tadlari on plana cıkıyor.Tum steaklerle mukemmel uyum sağlar.




Tadım notları: 
"1100 metre rakımlı Elmalı'daki bağların Kalecik Karası, Malbec ve çok az da Pinot Noir üzümlerinden. 14 derece alkollü.
Burun ve damakta kiraz, vişne ve yabanmersini tonları belirgin. Çok canlı meyvemsi, diri, taze ve rahat içimli. Tanenleri kadifemsi, sevimli, zarif ama kişilikli. Bu yıl, kuzu veya kümes hayvanlarının etleriyle, 14 derecede denenmeli."

                                  Gusto Haziran 2010




Likya'nın ödüllü diğer şaraplarını da Paga'da bulabilirsiniz:

Likya Arykanda Cabernet Sauvignon 2008               

International Wine Challenge England 2010                         
SILVER MEDAL                                                           

Decanter England 2010                                                     
BRONZE MEDAL         
                                   
Likya Arykanda Chardonnay & Sauvignon Blanc 2008
Awc-Vienna 2010
SEAL OF APPROVAL


Likya Arykanda Sauvignon Blanc 2008
AWC-Vienna 2009
SEAL OF APPROVAL

            
Likya Arykanda Chardonnay 2008
Challenge International Du Vin France 2010
BRONZE MEDAL

AWC-Vienna 2009
SEAL OF APPROVAL

Likya Cabernet-Sauvignon-Boğazkere 2007
Awc-Vienna 2010
GOLD MEDAL

International Wine Challenge England 2010
BRONZE MEDAL

International Wine Challange England 2009
COMMENDED



Likya Cabernet Sauvignon-Boğazkere 2008
Decanter England 2010
BRONZE MEDAL

International Wine Challenge England 2010
COMMENDED

Awc-Vienna 2010
SILVER MEDAL


Challange International Du Vin France 2009
SILVER MEDAL

International Wine Challange England 2009
 
COMMENDED


Likya Kızılbel Merlot-Syrah-Öküzgözü 2008
International Wine Challenge England 2010
COMMENDED

Decanter England 2010
COMMENDED

Awc-Vienna 2010
SILVER MEDAL


Likya İsinda Rose 2009
Awc-Vienna 2010
SILVER MEDAL

16 Ocak 2011 Pazar

"Aecht Schlenkerla Rauchbier" Paga'da

Aecht Schlenkerla Rauchbier Almanya'nın ünlü isli birası. Bamberg şehrinde 1678 yılından beri üretiliyor. Yoğun tadını,arpa maltının kayın ağacı odununun kömürü ile islenmesine borçlu.

Bu özel tadı North Shield kalitesiyle ülkemize getiren Teoman Hünal şöyle anlatıyor:

"Yıllar, hatta yüzyıllar önce bira yapılırken çimlendirilen arpa tıpkı Islay viskilerinin arpasının turba ateşinde kurutulması gibi odun ateşinde kurutulurmuş. Ve biraya da tıpkı ada viskilerinde olduğu gibi is kokusu sinermiş. Bamberg'te hala bu yöntemle bira yapılıyor. Rauchbier, yani "isli, dumanlı bira" denilen bu biraların en ünlüsü Aecht Schlenkerla, 1678 yılından beri Bamberg'teki birahanesinde ahşap fıçılardan servis ediliyor. Bamberg Altstadt'ının kalbinde, neredeyse şehir kadar eski, şehir kadar tarihi binaya giriyoruz, bir köşedeki ahşap masada oturan genç adam bizi selamlıyor. Matthias Trum, Schlenkerla'nın sahibi olan ailenin altıncı neslinin temsilcisi. Biralarımız gelince sanki gözleri benim kadar parlıyor. Rauchbier'lerimizi ilk önce kokluyoruz, hoş bir is kokusu sanki birahanede bir şömine yanıyormuş gibi çevremizi, bedenimizi sarıyor. Masamızda olmayan bir tabaktan sanki kızarmış beykın kokuları yükseliyor. İlk yudumumuzla anlatılması zor bir aromalar fırtınası kopuyor, kestane rengi bira damağımızda patlıyor."

"Yan masamızda Schlenkerla'nın 60 yıllık müdavimi olduğunu söyleyen bir adam, 'Biliyor musun, o içtiğiniz bira dünyanın en iyi iki birasından birisi' diyor. 'En iyi biralar sizce hangileri?' diye sormamı neredeyse beklemeden Rauchbier'inden kocaman bir yudum alıp sayıyor: 'Prag'taki U-Fleku, Aecht Schlenkerla, Guinness, Pilsner Urquell ve Tuborg'. Tuborg'a sizin gibi ben de şaşırıyorum, 'Nerede o Kopenhag'taki eski Tuborg'lar ' diye mırıldanıp bir yudum daha Rauchbier alıyor. Adam 60 yıllık müdavim, nasıl tartışayım ki?"

Himalayalar'dan Gelen Doğal Tuz Paga'da



Himalaya tuzu, günümüzden 250-300 milyon yıl önce oluşan eski deniz tuzudur. Eski deniz tuzu olduğu için suda çözünen tüm mineralleri, yeryüzünde bulundukları ve çözündükleri oranda içerir. Çevresel kirlenme olmadığı için rafine edilmez, böylece içerdiği mineraller ve iz mineraller yok olmaz.

Himalaya Tuzu'nun Oluşumu:

Günümüzdeki Hint Yarımadası yerkürenin şekillendiği dönemde adaydı ve Asya Kıtası ile çarpıştı. Bu çarpışmanın etkisiyle, dünyamızın en yüksek noktası Everest'i barındıran Himalaya Dağları oluştu.
Bu oluşum sırasında arada kalan deniz tabanı düzleşerek suyun buharlaşmasına neden oldu. Böylece deniz tuzunu bu bölgeye bıraktı.
Bugün, büyük bir kısmı Pakistan toprakları içerisinde olan tuz havzası ve tuz madenleri, bölgede sanayi ve yerleşim olmadığı için kirlenmeden günümüze ulaşmıştır. Bu nedenle işlenmesine gerek kalmadan gıda maddesi olarak kullanılabilmektedir.

Himalaya Tuzu'nun Rengi:

Dünyamızda, beyazdan siyaha pembeden kırmızıya kadar pek çok renk ve renk tonunda tuzlar vardır. Himalaya tuzu da beyaz, açık pembe, koyu pembe ve kahverengi tonlarda olabilmektedir.
Renk farklılığının nedeni, bazı minerallerin yüksek oranda olması nedeniyle renklerinin baskın hale gelmesi, böylelikle oluşan tuza renklerini vermelerinden ileri gelir.
Bu renkli tuzlar topikal, yani banyo tuzu olarak kullanılmak için uygundur. Gıda maddesi olarak kullanırken dikkatli olunması gerekir. Şöyle ki;
Ülkemizde, sofra tuzu olarak kullanılacak tuzların çeşitliliğini düzenleyen ''Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği'' Madde 5 ''a'' bendinde belirtilen ''tuz beyaz renkte olmalıdır'' tanımlamasından, beyaz renkte olmayan tuzların riskli olabileceği de anlaşılmalıdır.
Açık-koyu pembe ve kahverengi tuzlara rengini veren demir mineralidir ve tıp çevrelerince de bilinmektedir ki demir eksikliği tedavi edilebilirken demir fazlalığı için yapılacak çok fazla bir şey yoktur. Demir fazlalığı olduğunda, karaciğerde siroz, panreasta fibrozis ve beraberinde şeker, kalp hastalıklarından söz edilir.
Bununla beraber bu renkli tuzlar, damak tadı için bazı özel menülerde arada bir kullanılabilir.

Himalaya Tuzu'nun Faydaları:

84 mineral içeren ''Himalaya Kristal Tuzu''nun (Purelife orijinal Himalaya kristal tuzudur) faydalarını şu şekilde maddeleyebiliriz:
* Vücudun su dengesini düzenler
* Hücrelerimizin, dolayısıyla vücudumuzun pH dengesinin düzenlenmesine destek verir (asit baz dengesini sağlar, bedenimiz ağırlıklı bazik olmalıdır ve tuz bazik olmaya katkı sağlar, hastalıklar asidik ortamda gelişir (mide hariç, üstelik mide asidi üretimi için tuzdaki klora ihtiyaç vardır)  
* Metabolizmanın sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesine katkı sağlayarak kan şekeri dengelenmesinden yaşlanma belirtilerini azaltmaya kadar destek verir.
* Hücrelerde su geçişmesine -ozmos- sebep olması neticesinde hidroelektrik enerjisi üretimine destek olur
* Besin maddelerinin emilimine yardımcı olur
* Kas kramplarının önlenmesine yardımcı olur
* Kemiklerimizin güçlenmesine destek olur
* Uykumuzu düzenlemeye yardımcı olur
* Dolaşımı destekler ve bu da pek çok sağlıklı işlevin beraberinde libidoyu da (cinsel istek ve güç) destekler
* Kan basıncının dengelenmesine yardımcı olur

İnorganik mineraller sular-sıvılar ile vücuda alındığında hücrelerimiz için faydalı olamayabiliyor. Çünkü genellikle molekül yapılarının büyük olması hücrelerimize girişlerine engel olabiliyor. Bu nedenle bu inorganik minerallerin bitkilerce özümsenmesi neticesinde insan hücreleri için faydalı hale gelebildikleri biliniyor.
Bununla beraber, bilinen bir başka gerçek de son yıllarda beslenme alışkanlıklarımızın değişmesi ve sonucunda vücudumuz için gerekli olan bu inorganik mineralleri alamıyor olmamızdır.


İşte Himalaya Kristal Tuzu, vücudumuzun ihtiyacı olan bu mineralleri hem de vücudumuzun kullanabileceği bir yapıda bize sunuyor. Yukarıda sayılan tüm faydaların temeli bu özellikten kaynaklanıyor.
Sonuç, ancak doğal beslenirsek yaşamsal gıdalardan yararlanabiliriz. Purelife Himalaya Kristal Tuz yaşamsal mesajlarından yararlanabileceğimiz doğal tuzdur.

Ayrıntılı bilgi için:  http://www.purelife.com.tr/